Bir coğrafya yalnızca fiziki bir yer değil, zamanın katmanlarının, belleğin ve kimliğin iç içe geçtiği bir anlatılar bütünüdür. Sanat ise bu katmanlar arasında dolaşan, kimi zaman sessiz bir tanık, kimi zaman ise dönüştürücü bir özne olarak karşımıza çıkar. Zamanın katmanları birbiri ardı sıra çoğalırken mekân bir hafızaya dönüşür ve çeşitli sanatsal jestlerle kağıtlara, yüzeylere aktarılan imgesel anlatımların coğrafyalar, sınırlar arasında ki gezintilerde sanatsal birikimlerin ve kültürel alışverişlerin kendiliğinden taraflara aktarılmasına dönüşür. Burada sanatçı için yeni bir coğrafyayla, yeni bir mekanla kurduğu ilişkinin sadece görsel bir temsil olmadığını; aynı zamanda bir tür düşünsel, duyusal ve tarihsel kazı çalışması olduğunu da hatırlamamız da yarar var. Bu bağlamda “Rewind” sergileri, bir “sonuç”tan çok bir “süreç” olarak okunmalı: birlikte üretmenin, karşılaşmanın, farklılıklarla zenginleşmenin bir yansıması olarak okunmalı...
Rewind / Slovenya sergisinde birkaç çalışmasıyla yer alan 20. yüzyılın en ünlü ressamı, Poljanska Vadisi'ndeki partizan motiflerinin yanı sıra kırsal yaşamı da resmeden Ive Šubic'tir (1922-1989). Kızı Maja Šubic (1965) ise başarılı bir ressam, illüstratör ve fresk ressamıdır.
Bu sergi, Türkiye’den Rewind gurubu sanatçılarının Slovenya seyahatlerinde resmettikleri görünümleri Sloven sanatçılarla birlikte sergileme projesi sonucunda ortaya çıktı. Bu birliktelikler devam edecektir ve yeni sanatçıların eklenmesiyle belki daha da genişleyecek ve ülkeler arasında dostluklara dönüşecektir. Rewind / Slovenya grubun hedeflediği farklı coğrafyalarla sanatsal iş birlikleri kurarak yeni oluşumlar ve geleceğe taşıma vizyonu ile bu diyalog sürecinin ürünü olarak bu anlayıştan doğdu. Ortak üretim, paylaşım ve yerle temas etme fikriyle temellenen bu proje, sadece sanatsal bir üretim alanı yaratmakla kalmadı; aynı zamanda kültürel sınırları aşan, mekânla kurulan ilişki üzerinden düşünsel bir zemini de inşa etti.
Rewind gurubu olarak Hakan Esmer, Serdar Leblebici, Özgür Eryılmaz ve Semih Kaplan’ın Škofja Loka’da atölye çalışma alanı olarak kullanmış oldukları Loka Museum 1939 yılında açıldı. Müze, tarihi, arkeolojik, etnografik, doğa tarihi, sanat ve spor koleksiyonlarının sergilendiği pitoresk Loka Kalesi'nde bulunmaktadır. Hatta “Škofja Loka Tutku Oyunu” hakkında kalıcı bir medya sergisi de bulunmaktadır. Bu kalıcı sergiler ve koleksiyonda yer alan eserler, yerel karakteri aşan önemli kişiliklere de saygı duruşunda bulunmaktadır. Burada anmam gereken en önemlileri arasında Slovenya Empresyonizminin kurucu ressamı Ivan Grohar (1867–1911) ve Šubic Ailesinin heykeltraş ve ressam üyeleridir. (Štefan, Janez Sr, Janez Jr, Valentin, Jurij, Rajko, Mirko, Ive ve Maja Šubic )
Müze koleksiyonunda yer alan Empresyonist ressam Ivan Grohar (1867–1911) ve Šubic ailesine özel bir önem veriliyor. Rewind gurubu Slovenya’ya seyahatlerinin ilk gününden itibaren diyalog kurdukları Maja Šubic ile buradaki sanatsal projelerinin geliştirilmesinde yoğun bir iş birliği yaptılar. Maja, kökleri 400 yüz yıl önceye uzayan bu sanatçı ailenin yaşayan önemli mirasçısı ve çağdaş sanatçı olarak gerek Slovenya’da gerekse Avrupa’nın başka ülkelerinde çeşitli sergiler düzenlemekte ve etkinliklere katılmakta. Babasının fresk tekniğini güncel bir anlatımla buluşturan sanatçı taşınabilir yüzeylere bu tekniği geleneksel metotlarla uygulayarak aile geleneğini üretimleri ile yaşatıyor. Šubic Ailesi, Solvenya’da özellikle Loka bölgesinin sanatsal kültürü ve tarihinde önemli bir yere sahiptir. Aile ülke sanatında heykel ve resmin yanı sıra çeşitli zanaat dallarında marangozluk gibi temeli ve taşıyıcı kolonlarını oluşturur.